TFSA Views on the Draft Law of Veterinary Services, Food and Feed
Mevcut haliye 4 ayrı kanun taslağı olan ve 2006 yılında sektörün görüşüne açılan “Gıda Kanunu”, “Yem Kanunu”, “Gıda Hijyeni ile Gıda ve Yemin Resmi Kontrolleri Kanunu” ve “Veteriner Hizmetleri Kanunu” birleştirilerek “Veteriner Hizmetleri, Gıda ve Yem Kanun Taslağı” olarak tek bir kanun adı altında tekrar kamuoyunun görüşüne açılmıştır. Taslak uzun sayılabilecek bir hazırlık döneminin ardından görüşe açılmış olsa da, ön çalışmasının yeterince yapılmadığı izlenimi vermektedir.
Gıda güvenliği konusu son yıllarda özellikle AB´ye giriş çalışmaları çerçevesinde ülkemiz gündemine giren bir konu olmakla birlikte, aslında 1502 tarihli ve sultan II.Bayezid Han tarafından çıkarılan “Kanunname-i İhtisab-ı Bursa”da o zaman için bile çok kapsamlı bir şekilde ele alınmış ve bütün tarımsal, hayvansal kökenli gıda maddeleri ile sanayi ürünleri standart sayılabilecek esaslara bağlanmıştır. Bu denli önemli ve her insanın temel hakkı olan “gıda güvenliği” konusu kanun taslağında en ön sıralarda yer alması gerekirken hayvan sağlığı ve refahı, hayvanların korunması, veteriner hizmetleri, veteriner sağlık ürünleri ana unsur olarak ele alınmış bunun altında gıda güvenliği işlenmiştir.
Gıda güvenliği açısından son derece önem arz eden pestisitler, hormonlar, ilaçlar ve benzeriler, kullanıldıkları ürünlerde oluşabilecek toksinler ve benzeri tehlikeler de taslak içerisinde yer almamaktadır.
Bir başka ifade ile aslında bir gıda yasası olması gereken taslakta hayvan sağlığı oldukça detaylı yer alırken gıda ve yem konusunda yer alması gereken hijyen, kalite, risk analizi ve yönetimi, izlenebilirlik gibi birçok konuya yer verilmemiş ve arka planda tutulmuştur.
Gıda Güvenliği Derneği olarak “tarladan sofraya gıda güvenliği”nin sağlanması; tüketicinin güvenli gıdaya ulaşması ve bilimsel ve uygulanabilir temelli bir mevzuat oluşturulması amacıyla görüşlerimizi özetle kamuoyu ve yetkililerin bilgisine sunmaktayız.
1. Bu haliyle taslağın amaç ve kapsamı son derece sınırlı olup gıda güvenliğini doğrudan ilgilendiren birçok önemli konuyu kapsamamaktadır. Bu nedenle 2006 yılında oluşturulan 5179 Gıda Kanunda yer alan amaç ve kapsam esas alınarak, ilgili eksik konular dahil edilmelidir.
2. Taslağın adı “Gıda Kanunu” olmalıdır.
3. Her maddenin altında Bakanlık tarafından ilgili esasların düzenleneceği ifadeleri net değildir, “ilgili usul ve esaslar yönetmeliklerle belirlenir” ifadesi yer almalıdır.
4. Kanun tasarısında denetim yetkisinin kişi veya kuruluşlara devredebileceği hükmü yer almaktadır. Halk sağlığının korunması açısından ülkemiz şartları göz önünde bulundurulduğunda uygulanabilirliği şu an için pek mümkün değildir. EFSA benzeri bağımsız bir gıda güvenliği otoritesi kurulmalıdır. Bu kurumun görevi bilimsel tavsiyeler oluşturup risk değerlendirmesi yapmak olmalıdır.
5. İthalatta resmi kontrollerin belirli gruplarda sınırda, diğer gruplarda ise piyasa gözetimi ile yapılacağı hükmü yer almaktadır. İthalatta tüm kontrollerin şu anda olduğu gibi sınırda yapılmasına devam edilmelidir.
6. İhraç edildikten sonra uygunsuzluğu tespit edilen ürünlerin ülkemizde satışa sunulması ile ilgili ifade tüketici hassasiyeti açısından yeterli değildir. Bu nedenle ifadenin gıda güvenliğini baz alarak genişletilmesi gereklidir.
7. Taslakta yer alan tanımlar net değildir. Gıda tanımı da dahil olmak üzere tüm tanımlar yeniden gözden geçirilerek doğru ve açık şekilde tekrar düzenlenmelidir. Gıda Güvenliği açısından oldukça önemli olan risk, risk analizi ve yönetimi, izlenebilirlik gibi tanımlar ayrıca eklenmelidir.
8. Taslakta fonksiyonel gıdalar ile ilgili düzenleyici hükümler yer almalıdır.
9. Gıda ile temas eden malzemeler ile ilgili ifadeler yer almamaktadır. 5179 esas alınarak tanımlamalar yapılmalı ve mutlak suretle dahil edilmelidir.
10. “Tüketici Haklarının Korunması” maddesi yeterli değildir, özellikle sunum ve reklam konusunda geniş kapsamlı ve amaca uygun ifadeler yer almalıdır.
11. Taslakta yem tescili devam ederken insan sağlığı açısından önemli gıdalar için üretim iznin kaldırılabileceği ifadeleri yer almaktadır. Üretim izni uygulaması mevzuata uygun üretim yapılmasında ve merdiven altı üretimin önlenmesinde önemli bir işleve sahip olduğundan, geliştirilerek uygulamasına devam edilmelidir.