The Draft Laws on “Veterinary Services, Plant Health, Food and Feed” and “Establishment and Tasks of Ministry of Agriculture and Food” were discussed in the Parliamentary Commissions
AB Müzakere sürecinde; “Hayvan Sağlığı, Bitki Sağlığı ve Gıda Güvenliği’ni kapsayan 12. Fasıl müzakerelerinin açılması açısından kilit kriter olan “Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu” ile “Tarım ve Gıda Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun” taslaklarının; Mart ve Nisan ayları içerisinde TBMM’de Tali ve Ana Komisyonlarında görüşmeleri tamamlanarak, TBMM Genel Kurul’una sevk edilmişlerdir. 12. Fasıl’ın İspanya’nın dönem başkanlığı süresinde açılması hedefl enmektedir. İspanya’nın 6 aylık başkanlık dönemi Haziran sonu itibariyle dolacağından; bu süreç içerisinde kanunların görüşülmesi, kabul edilmesi ve ardından ülkemiz pozisyon belgesinin AB’ye sunularak bu kez de AB üyelerinin görüş süresinin beklenmesi gerekmektedir. Bu nedenle; tasarıların TBBM’de görüşülmekte olan Anayasa Değişikliği Paketi’nin hemen ardından görüşülerek yasalaşma sürecine girmesi beklenmektedir.
Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu Tasarısı; son hali ile sadece AB Müktesebatında 4’lü Hijyen Paketi olarak anılan tüzüklerin uyumu çerçevesinde kalmamış; içerisine Bitki Sağlığı, Hayvan Islahı, Veteriner Sağlık Ürünleri gibi 4’lü paket kapsamı dışında birçok konu eklenmiştir. Tasarının hazırlanarak görüşe açıldığı 2005 yılında; kanunun yayımlanması ile birlikte temelde Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesi’ne Dair 5179 Sayılı Kanun ile 1734 Sayılı Yem Kanunu’nun yürürlükten kalkması öngörülmüştür. Diğer konuların mevzuatı ise, ayrı ayrı hazırlanmaya devam edilmiştir. Ancak zaman içerisinde, Tasarının kapsamı genişletilerek, anılan diğer konular da Tasarı kapsamına eklenmiştir. Tasarı’nın yasalaşması ile 5179 sayılı Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkındaki Kanun; 3285 sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanunu; 6968 sayılı Ziraî Mücadele ve Ziraî Karantina Kanunu; 1734 sayılı Yem Kanunu ve 4631 sayılı Hayvan Islahı Kanunu’nun tamamı; 1380 sayılı Su Ürünleri Kanunu; 1262 sayılı İspençiyari ve Tıbbî Müstahzarlar Kanunu ve 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun ise kimi maddeleri yürürlükten kaldırılacaktır. Yürüklükten kaldırılan kanunlara bakıldığında; Kanun Tasarı’sının kapsamının ne kadar genişlediği daha iyi anlaşılacaktır. Kanun kapsamında yer alan tüm konular 12. Fasıl konuları arasında yer almaktadır. Ancak bu konuların tek bir mevzuat altında düzenlenmesi zorunluluğu yoktur. Kanun Tasarısı’na yönelik olarak GGD de dahil olmak üzere ilgili tüm kesimler aynı noktayı vurgulamış ve bu konuların farklı kanunlar olarak yayınlanması gerektiğini ifade etmişlerdir. Bunun en temel gerekçesi; çok sayıda konuyu birlikte düzenleyen hükümlerin karışıklığa neden olması ihtimalinin varlığı ve her konunun ağırlığınca düze lenemediği yönündeki çekincelerdir. Kanun Tasarısı; önceki Kanun’dan farklı olarak işletmelerin bir kısmına “Kayıt”, bir kısmına ise “Onay” yükümlülüğü getirmekte, hangi tip işletmelerin kayıt şartına, hangi tip işletmelerin ise onay şartına tabi olduğunun ve uygulamaya esas hükümlerin ise Bakanlıkça çıkartılacak Yönetmeliklerle belirleneceğini öngörmektedir. AB Mevzuatında; onaya tabi işletmelerin hayvansal ürünler işleyen işletmeler olduğu bilinmektedir. Uygulamanın prensibi; onaya tabi işletmelerin risk esasına göre belirlenmesidir. Ülkemizin de bu çerçevede kendi risk değerlendirmesini yaparak; hayvansal ürünlerle birlikte hangi tip işletmelerin onay prosedürüne tabi olacağını belirlemesi gerekmektedir. Tasarı’nın ithalatta resmi kontrolleri belirleyen maddesi ile ülkeye giriş yapacak canlı hayvan ve hayvansal ürünlerin ithalatında, Bakanlığa ön bildirimde bulunma zorunluluğu getirilmektedir. Bunların dışında kalan ürünler için ise risk esasına göre ön bildirim zorunluluğu getirme yetkisi Bakanlığa verilmektedir. Bu hükmün anlamı; halen ülkemize tüm gıda ve gıda ile temas edem madde ve malzemelerde giriş kapılarında yapılmakta olan ithalat resmi kontrollerinin, sadece riskli görülen ürünlerde bu şekliyle yürütülmesi; diğer ürünlerin ise yurtiçi edildikten sonra, piyasa denetimlerinde kontrole tabi tutulmasıdır. AB mevzuatı ve uygulamaları da bu yöndedir. Ancak; bu uygulamanın insan sağlığı açısından risk yaratmaması için, başta satış noktaları olmak üzere, piyasa kontrollerinin etkin bir biçimde yapılabiliyor olması gerekmektedir. Aksine bir durum; ithalat kontrollerinde yetersizliklere yol açabilecektir. Tasarı’da; resmi kontrollerde; cezaî yaptırımların uygulanması ile ilgili yetkiler hariç olmak üzere, Bakanlığın uygun göreceği görev ve yetkiler için; Bakanlıkça belirlenen şartlara sahip olan kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, gerçek kişiler, özel hukuk tüzel kişileri, birlikler, kooperatifler, vakıf ve üniversitelere, bu görev ve yetkilerin tamamı veya bir kısmının tamamen veya kısmen devredebileceği veya hizmet alımı yolu ile yerine getirebileceği belirtilmektedir. Böylesi bir uygulamada, Bakanlığın devir yaptığı kuruluşları denetlemesi ve Bakanlıkça yapılan denetim sonucunda devredilen görev ve yetkilerin yürütülmesinde yetersizlik veya eksikliğin tespiti hâlinde Bakanlığın devri iptal etmesi veya eksikliklerin kısa bir süre içinde giderilmesini talep etmesi öngörülmektedir. Aynı Tasarı’nın resmi kontrollere yönelik bir başka maddesinde ise; “Kontrol Görevlisi, bu Kanunla kendisine verilen yetkiler çerçevesinde, bu Kanunda öngörülen idarî yaptırımları uygulamaya yetkilidir. Kontrol görevlisi, bu Kanun kapsamındaki her yere kontrol amacıyla girebilir ve numune alabilir. Alınan numuneler için herhangi bir bedel ödenmez.” hükmü yer almaktadır. Bu noktada önemli çelişkiler ve belirsizlikler bulunmaktadır. Bu maddenin uygulanmasına yönelik usul ve esaslar yönetmeliklerle belirlenecektir. Yasaya dayanarak çıkartılan tüm yönetmelikler gibi, bu yönetmelikte de oluşturulacak hükümlerin çok kapsamlı olarak değerlendirilmesi ve tartışılması yerinde olacaktır.
Tarım ve Gıda Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun; Bakanlığın sorumluluk alanındaki görevlerin gereği gibi yerine getirilebilmesi açısından son derece önemli bir Kanun tasarısıdır. Tasarıya göre; Bakanlık Merkez Teşkilatı: Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü; Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü; Hayvancılık Genel Müdürlüğü; Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü; Kırsal Kalkınma Genel Müdürlüğü; Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü; İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü; Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü; Strateji Geliştirme Başkanlığı; Hukuk Müşavirliği; İdari İşler Dairesi Başkanlığı; Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği; Bakanlık Müşavirleri ve Özel Kalem Müdürlüğü’nden oluşmaktadır. Bakanlık Taşra teşkilatı kurmaya yetkilidir.
Tasarıda ulaşılması öngörülen yapılanmada; Müsteşar Yardımcısı, Genel Müdür Yardımcısı, Şube Müdürlüğü, İl Müdür Yardımcılığı ve Müdür Yardımcılığı kadroları kaldırılmaktadır. Ancak; bu yapının yürütülen görevin etkinliğine yansımalarının nasıl olacağı konusunda kaygılar dile getirilmekte, diğer taraftan böylesi bir yapılanma 3046 Sayılı “Bakanlıkların Kuruluş Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun” ile çelişmektedir. Yasa tasarısında Bakanlığın kimi görevlerinin (bitki ve hayvan varlığının korunması; laboratuvar kurarak işletme gibi) eksik olduğu da görülmektedir. Her iki yasa tasarısının da; Bakanlığın üstlendiği görevleri yürütmesine olanak tanıyacak; tüketiciye güvenli gıdayı ulaştıracak; sektörde etkin denetim yapılarak kayıt dışının ve haksız rekabetin önlenmesini sağlayacak biçimde geliştirilmesi ve ondan sonra yasalaştırılarak uygulamaya geçirilmesi, gıda güvenliğinin sağlanması yönünde atılmış önemli adımlar olacaktır.