“Safe Food, Healthy Life Campaign”
Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, 14 Şubat 2009 tarihinde İstanbul Ortaköy’deki Four Seasons Otel’de başlatılan “Güvenilir Gıda Sağlıklı Yaşam Kampanyası’nda 2009’u gıda yılı ilan etti ve 174 Alo Gıda Hattı’nı hayata geçirdi. Gıda Güvenliği Derneği de 2009 gıda yılı kapsamında Bakanlık tarafından yapılacak birçok projede sorumluluk alacak.
Lansmanda öncelikle kampanyanın tanıtım filmi izlendi. Kampanyanın açılış konuşmasını yapan Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker, gıda güvenliğinin tarladan sofraya bir zincir olduğunu belirterek, “Bunun bir halkası vatandaşın lokantada yediği yemeğin güvenilir olmasını temin etmektir” dedi. Yaşam için gıdanın olmazsa olmaz bir unsur olduğunu, insanoğlunun varlığının sürdürebilmek için gıda tüketimine ihtiyaç duyduğunu ifade eden Bakan Eker, başlangıçta topladıkları ve avladıklarını tüketen insanların yerleşik hayata geçmesiyle sadece kendisi için değil, başkaları için de üretmeye başladığını kaydetti. Bugün dünyada 1 milyar insanın gıdaya ulaşamadığına, öte yandan dünyanın değişik yerlerinde insanların tükettikleri gıdanın sağlıklı olmaması sebebiyle hayatlarını kaybettiğine dikkat çeken Eker, gıdanın sağlıklı, güvenilir olmamasından dolayı milyonlarca insanın hayatını kaybettiğini vurguladı.
Alo 174 hattı, toplumun en geniş anlamda bu kampanyaya katılımını sağlamayı ve toplumu bu konuyla ilgili 7 gün 24 saat bilgilendirmeyi hedefliyor. Tüketiciler herhangi bir gıda satış noktasında bir sorunla karşılaşırsa bu hattı arayarak şikayetini bildirebilecek. Sorun web tabanlı bir sistemle anında tespit edilerek çözüme ulaştırılacak. Ürünün, hangi bölgede, hangi tür bir satış noktasında, hangi toplumsal alanla ilişkili olduğu görülebilecek. Bütün bunlarla ilgili veriler de, bir veri tabanına işlenecek. Böylece güvenilir gıda ile ilgili tüm süreçler takip edilebilir olacak. Bu da bakanlığın eylem planlamasına büyük katkı sağlayacak.
Kampanya çerçevesinde Sağlık, İçişleri, Milli Eğitim, Sanayi ve Ticaret, Kültür ve Turizm Bakanlıkları ile beraber çalışmalar da yapılıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, turistik tesislerinde çalışan personelin, güvenilir gıda hassasiyeti ile hareket etmesini temin edecek eğitim programları düzenleyecek. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, tüketici sağlığı ve korunması ile ilgili doğrudan tüketici kitlesini hedef alan bir takım hizmetler yapacak. İçişleri, Sağlık ve Milli Eğitim Bakanlıkları da benzer çalışmalara imza atacak. Bakan Eker orta öğretimdeki öğrencilerinde okullarındaki alacakları eğitimle, güvenilir gıda takipçisi olmalarını büyük önem verdiklerini söyledi.
Toplantıda Sanayi ve Ticaret Bakan Zafer Çağlayan, Tüketicinin Korunması ve Rekabet Yasası’nın yenilenmesi hakkında bir konuşma yaptı. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ise sağlıklı bir yaşamın herkesi ilgilendirdiğini ifade ederek: “400 yataklı yüzde 60 seviyesinde dolu bir otelde 1 ton civarında yiyecek, 600 ton civarında içecek tüketiliyor. İnanılmaz bir tüketim” dedi. İçişleri Bakanı Beşir Atalay her valinin gıda denetimi yapacağını belirtti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Güvenilir Gıda Sağlıklı Yaşam Kampanyası’nın Tanıtım Toplantısı’nda katılımcılara görüntülü mesajla seslendi. Erdoğan, halk sağlığının korunması için büyük bir çaba sarf edildiğini belirterek: “Bütün gıda denetimleri devlet tarafından yapılamayacağı, dünyanın her yerinde kabul gören bir gerçektir. Daha etkin sonuçlar alabilmek için yapılması gereken, gıda denetimini tabana, halka yaymaktır” dedi. Dünyada gıda kaynaklı hastalıkların hiç de az bir yer tutmadığını ifade eden Erdoğan, dünyada yılda 1 milyon 800 bin kişinin gıda kaynaklı hastalıklardan öldüğü gerçeğinin, bu meselenin ne kadar ciddi olduğunu yeterince gösterdiğini kaydetti.
Konuşmaların ardından Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, işbirliği protokolüne imza atarak kampanyayı başlattı ve Bakan Eker, Alo 174 Gıda Hattı’nı arayarak operatörden hat hakkında bilgi aldı.
Kampanyanın tanıtım toplantısına siyaset dünyasının yanı sıra sanat ve spor camiasının önde gelen isimleri de katıldı.
Gıda Güvenliği Derneği ve “Güvenilir Gıda Sağlıklı Yaşam Kampanyası”
Tüketicinin güvenilir gıda talebinin öneminin vurgulanması ve altı bakanlığın gıda güvenliği ortak paydası altında birleşmesi bu kampanyayı çok özelleştiriyor. 2009 gıda yılı eylem planı kapsamında Gıda Güvenliği Derneği de Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile birlikte birçok projeye imza atmaya hazırlanıyor. Bu projelerin ilk etabını Aralık 2009 da yapılacak 1.Ulusal Gıda Güvenliği Kongresi oluşturuyor. Gıda güvenliği ile doğrudan veya dolaylı ilişkili konuların bütünsel olarak ele alınacağı bu kongrenin geleneksel hale getirilmesi hedefleniyor. Aynı zamanda gıda güvenliği ile ilgili tüm paydaşların iletişimini ve mutabakatını da geliştirmeyi amaçlayan kongreyi Besdbir, Setbir , STBP, ASD, Yumbir ile birlikte düzenleyeceğiz. GGD tarafından yürütülen Gıda Güvenliği Tüketici Hattı ve Medya Desteği projesi, Alo 174 ve Tüketici Hattı’nın Hürriyet Gazetesi ile yapılan bir dizi çalışma ile tanıtılmasını hedefliyor. Tüder-Tüketiciler derneği ile işbirliği halinde hazırladığımız tüketici e-eğitim programı, gıda güvenliğinin çıkış noktası olan tüketicinin bilinçlendirilerek güvenilir gıdayı tercih etmesinin sağlanması için web üzerinden tüm Türkiye’deki tüketicilere erişebilecek animasyon destekli bir e-öğrenim altyapısının hayata geçirilmesini kapsıyor. Bu uygulama aynı zamanda tüm Türkiye’yi kapsayacak en geniş tüketici eğitim hareketi olacak ve Nisan ayında tüketicilerin kullanımına açılacak.
Ambalaj-Gıda Güvenliği Çalıştayları ise gıda güvenliği konusunun olmazsa olmazı olan ambalaj konusunun hem gıda üreticileri, hem de ambalaj üreticileri tarafından daha iyi anlaşılmasının sağlanması ve bu iki sektörün birlikte hareket ederek gıda güvenliği kampanyasının gelişiminde bir sinerji yaratması bekleniyor. Bu çalıştaylar ise ASD işbirliğinde düzenlenecek.
Tarım Bakanlığı 2009’da neler yapacak?
2009 yılında yapılacak çalışmalara da değinen Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, gıda üretiminde tarladan sofraya, gıda üretim zincirinin bütün halkalarının takip edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Eker: “Bu sene sebze meyve üretiminde kullanılan kimyasal maddelerin sınırlandırılması, denetim altına alınması, daha iyi bir şekilde kontrol edilerek uygulanması ile ilgili bir dizi tedbir aldık. Türkiye’de 74 tane etken kimyasal maddenin kullanımına, uygulanmasına son verme sürecini başlattık. Burada bütünüyle AB normlarını ve standartlarını, bu alanda takip ettiğimizi ve uyguladığımızı belirtmek istiyorum. Bugüne kadar çiftçilerimiz kullanacakları herhangi bir kimyasal ilacı herhangi bir bayiden alabiliyorlardı. Bu sene bu uygulamaya son veriyoruz. Kimyasal maddelerin artık reçete ile satılması uygulamasını başlattık. Artık herkes istediği kimyasal maddeyi alamayacak. Mutlaka gidip bu iş için reçete yazdıracak. Uygulamaya 1 Ocak 2009 tarihi itibariyle başlattık” diye konuştu.
Bütün dünyada seracılıkta toprakların dezenfeksiyonunda kullanılan ve dünyanın en kuvvetli zehirlerinden biri olan metil büromitin kullanımına 2008 yılı başında son verdiklerini de hatırlatan Eker, Türkiye’nin 2002 yılında 30 milyon ton yaş sebze-meyve ürettiğini ve 55 bin ton kimyasal madde kullandığını, 2008 yılında ise yaş meyve sebze üretimi 40 milyon tonun üzerine çıkarırken kullandığı kimyasal madde miktarını 6 bin ton azaldığını ifade etti.
Gıda güvenliğinin tarladan sofraya bir zincir olduğunu, bu zincirin sağlıklı olmasını amaçladıklarını kaydeden Eker, Türkiye’nin dünyadaki 12 bin civarındaki endemik bitki türünün 3 bin 500’den fazlasına sahip olduğunu, bunların kayıt altına alınması, tescillenmesi, yeni üretim çalışmalarının yapılması, yeni sentezlere ulaşılması ve Anadolu’nun zenginliklerini daha ileri boyutlara taşınması için çalışmalar yaptıklarını dile getirdi.
Güvenilir Gıda Sağlıklı Yaşam Kampanyası’nın hedefleri
• “Güvenilir Gıda” konusunda yediden yetmişe herkese ulaşmayı,
• Gıda denetim hizmetlerinin etkin bir şekilde yürütülebilmesi için tüketicilerin bu hizmette aktif rol almasını,
• Sağlığa zararlı gıda ürünlerinin önüne geçerek halkın sağlını korumayı,
• Haksız rekabeti engellenmeyi,
• Kayıt dışı gıda üretimini önlemeyi,
• Özellikle küçük ve orta ölçekli gıda üreticilerine ulaşarak güvenilir gıda kriterlerine uygun üretime yöneltmeyi,
• Bakanlığın güvenli gıda konusunda yetki ve çalışmaları hakkında topluma bilgi sağlamayı amaçlıyor.