TFSA and Ankara Health Press “Welcome to Spring Meeting”
Gıda Güvenliği Derneği, 21-22 Nisan tarihleri arasında Kastamonu’nun Daday ilçesinde Ankara sağlık basını ile buluştu. Gıda Güvenliği Derneği Başkanı Samim Saner’in dernek tanıtımı, faaliyetleri ve güvenli gıda ile ilgili gerçekleştirdiği bilgilendirme sunumu ile başlayan etkinlik, mantar uzmanı (mikolog) Jilber Barutçiyan’ın mantar eğitimi ile devam etti. Sunumlardan sonra Ballıdağ’da mantar toplama etkinliği ve doğa yürüyüşü yapıldı.
Kastamonu ve Daday’ın tarihi güzellikleri ve yöresel yemeklerinin keşfi ile tamamlanan etkinlik süresince, basın mensupları, Samim Saner ile güvenli gıda üzerine çeşitli röportajlar gerçekleştirdi. Yapılan röportajlarda Samim Saner başta et ve yumurta olmak üzere tüketim alışkanlıklarında ve gıda güvenliğinde dikkat edilmesi gereken noktalara değindi.
Gıda Güvenliği Derneği Başkanı Samim Saner basına yaptığı konuşmasında gıda güvenliği ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Et ve yumurtayı yıkamayın
Et ve yumurtanın pişirmeden önce yıkanmaması gerektiğini belirten Saner, doğru pişirmenin çok önemli olduğunu dile getirdi. Yıkanan yumurta ve etin üzerindeki bakteriler yıkama ile daha da yayılmaktadır. Samim Saner, etin ve yumurtanın pişirilmek üzere kullanıldıktan sonra ellerin mutlaka yıkanması gerektiğini belirtirken, yumurtanın beyazının ve etin çok iyi pişmesi gerektiğini vurguladı.
Pişmemiş ette böbrek yetmezliği riski
Kırmızı etin çok iyi pişirilmesi gerektiğini vurgulayan Saner, ‘’ Kırmızı etin ve özellikle kıyma ve köftenin iyice pişirilmesi gerekiyor. Köftenin içi eğer kırmızı ise ciddi sağlık riski var. Köftenin içi kırmızı kalmamalı. Şimdi dükkanlarda büyük burger’ler satılıyor. İçleri tam pişmiyor. Bunlarda çok ciddi, bir ömür boyu sorun yaratabilecek hatta böbrek yetmezliğine neden olabilecek bakteri zehirlenmesine neden olabilir” diye konuştu.
Mikrodalga zararsız
Pişirilen yemeklerin bir an önce soğutulup buzdolabına kaldırılmasının önemini vurgulayan Saner, yemeğin çeşitli soğutma yöntemleri ile bir an önce soğutulup, daha sonrasında buzdolabından çıkarıldığında ise hemen ısıtılması gerektiğini belirtti. Bu noktada da mikrodalgaların yemeğe bir zararının olmadığını dile getirdi.
Gıda Güvenliğini bir zincire benzetiyoruz, her halkanın güçlü olması gerekir
Gıda güvenliğinin tarladan çatala çok önemli bir süreç olduğunu ifade eden Saner, menşei bilinmeyen, açıkta satılan ürünlere itibar edilmemesi gerektiğini söyledi. Saner, “Gıda güvenliğini bir zincire benzetiyoruz. Zinciri çektiğinde en zayıf halkasından kopar. Her halkanın güçlü olması gerekiyor” diye konuştu. Zincirde tüketicinin asıl denetleyici olduğunu vurgularken, bir gıdanın Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından üretilmiş olduğunu ve onaylı olduğunu görmeden asla satın alınmaması gerektiğini sözlerine ekledi.