Aspartame
Genel:
Aspartam 20 yıldan beri yüzmilyonlarca insan tarafından diyet ve light ürünler ile tablet şekli halinde kullanılan bir tatlandırıcıdır. Şu an dünyada diyabet ve obezite sorunları yaşayan milyonlarca insan için önemli bir şeker ikamesidir. Tüm gıda katkı maddeleri gibi aspartam da uluslararası ve ulusal sağlık otoritelerinin bilimsel veriler ışığında belirledikleri kurallara göre kullanılır. 1965 yılında ABD’de bulunduktan sonra FDA(Amerikan Gıda ve İlaç Teşkilatı) tarafından yıllar süren uzun araştırmalar sonucunda piyasaya çıkma izni verilmiştir. Aspartamın güvenilirliği daha sonra Birleşmiş Milletlere bağlı FAO(Gıda ve Tarım Örgütü) ile WHO(Dünya Sağlık Örgütü) nun ortak Gıda Katkıları Uzmanlık komitesi (JECFA) ve AB Gıda Bilimsel Komitesi tarafından da değerlendirilmiş ve onaylanmıştır. Sonuçta; şu an ABD’nde, AB’nde ve ülkemiz de dahil olmak üzere 100’e yakın ülkede kullanımına izin verilen bir maddedir.
Ürünler içerisinde aspartamın kullanım limitleri AB mevzuatı ve Türk mevzuatına gore tamamen aynıdır. Bu maddenin AB tarafından izin aldıktan sonra etiketler üzerindeki tanınma numarası E 951 olarak belirlenmiştir. Bir gıda katkı maddesine E numarası verilmesi o maddenin AB bilimsel komitelerince izin aldığının kanıtıdır. Aspartam üzerinde günümüze kadar yapılan yüzlerce bilimsel araştıma sonucuna gore bir sağlık problemi durumuna rastlanmamıştır. Ancak her maddenin ADI olarak kısaltılan bir günlük kullanım miktarı bulunmaktadır. Aspartamın günlük kullanım miktarı kg olarak vücut ağırlığı başına 40 mg’ı aşmamalıdır. Ortalama 70 kg gelen bir insan için günlük aşılmaması gereken miktar 2800 mg olmaktadır. Bu miktar; bir tablette yaklaşık 20 mg aspartam olduğunu düşünürsek, 140 tablete; veya bir üründe ortalama 100 mg tatlandırıcı olduğunu düşünürsek 28 birim ürüne denk gelmektedir.
Son günlerde ortaya çıkan aspartam aleyhindeki haberlerin kaynağı ise İtalya Bologna’da bulunan Ramazzini Enstitüsünün yaptığı bir araştırmanın daha tam kesinlik kazanmamış sonuçlarıdır. Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi-EFSA , gıda güvenliği konusunda temel yönlendirmeleri yapan AB ülkelerinin bağlı olduğu ülkeler üstü bir bilimsel kurumdur. EFSA’nın bu son araştırma raporuna dayanarak aspartam kullanımıyla ilgili önerisi çok açık bir şekilde; tüketicilerin tüketim alışkanlıklarını değiştirmemeleri yönündedir. EFSA konu ile ilgili çalışmalarını sürdürmektedir.
Bilimsel:
Aspartam şekerden 200 kez daha tatlı bir yapay tadlandırıcıdır. Kimyasal isim olarak L-aspartyl-L-phenylalanine’in dipeptit metal esteridir. Yapısı üç kimyasal maddenin biraraya gelmesi ile oluşmuştur. Bu üç maddeden ikisi organizmada proteinlerin yapı taşlarından olan aspartik asit ve fenilalanin amino asitleridir. Üçüncü madde ise metanoldür.
Aspartam konusundaki temel iddia, aspartam metabolizması sonunda metanol şekillendiği ve bunun da formaldehit ve formik aside dönüşerek toksisiteye neden olduğudur. Aşağıdaki formülden anlaşılacağı üzere aspartamın metabolizması sonucunda gerçekten metanol oluşur.
Bu metanolde organizmada formaldehit ve formik asite dönüşür. İddia buraya kadar doğrudur. Yanlış olan aspartam metabolizması sonucunda oluşan bu miktardaki maddelerin bir toksisiteye neden olabileceği iddiasıdır. Yapılan çok sayıda bilimsel çalışmayla günde 40 mg/kg’a kadar kullanılan aspartamın ömür boyu kullanımda herhangi bir sağlık sorununa yol açmayacağı kanıtlanmıştır. Metanol çok sayıda meyva, sebze ve bunların suyunda doğal olarak bulunan bir maddedir. Örneğin bir bardak domates suyunda bir kutu diyet kola’da bulunan (100 mg) aspartamın oluşturacağı metanolün 6 katı kadar metanol bulunduğu bilinmektedir.