2023 Vision for Food Safety was Discussed During the 4th Food Safety Congress
Gıda Güvenliği Derneği’nin koordinatörlüğünde düzenlenen Gıda Güvenliği Kongresi’nin 4’üncüsü 14-15 Mayıs 2013 tarihlerinde Harbiye Askeri Müze ve Kültür Sitesi’nde gerçekleştirildi.
Gıda güvenliği konusunda Balkanlar, Türki Cumhuriyetler ve Ortadoğu’nun en büyük kongresi olan Gıda Güvenliği Kongre’si, 4’üncü kez devlet kurumları, üniversiteler, ilgili tüm meslek grupları ve gıda sektörünün yerli ve yabancı bileşenlerini bir araya getirdi. İki gün boyunca yoğun ilgi ile gerçekleşen kongreye yaklaşık 700 kişi katıldı.
Açılışını Gıda Güvenliği Derneği Başkanı Samim Saner’in yaptığı 4. Gıda Güvenliği Kongresi’nde Saner: “Yeni Gıda Mevzuatı ile artık gıda sektörünün bir rota sorunu yok. Bundan böyle sektörün tüm bileşenlerinin güçlerini birleştirerek aynı rotada ilerlemesi gerekiyor. Farklılıklarımıza değil benzerliklerimize odaklanmalıyız, sorun değil çözüm üretmeliyiz” mesajı verdi.
Gıdada doğal tehlikelere dikkat!
4. Gıda Güvenliği Kongresi’nin özel konuşmacıları arasında bu yıl, kanser üzerine araştırmaları ile dünya çapında üne sahip olan Amerikalı biliminsanı Prof. Dr. Bruce Ames vardı. Oakland Araştırma Enstitüsü Çocuk Hastanesi’nde çalışmaları devam eden Ames, gündemin merak uyandıran konularından “gıda ve kanser” ilişkisini ele aldığı bir sunum gerçekleştirdiği.
Yapılan araştırmalara göre dünya nüfusunun 3’te 1’inin kansere yakalandığını ifade eden Ames, sigara ve kötü beslenmenin kanser oluşumunu artıran ana etkenler olduğunu söyledi. Pestisitlerin (endüstriyel kimyasallar) kansere neden olduğu, bunun yanında organik gıdaların kanser riski taşımadığına ilişkin yaygın inanışın aksine, doğada kendiliğinden var olan kimyasalların daha fazla kanser riski taşıyabileceğine dikkat çeken Ames: ” Çevre örgütleri, doğadaki her şeyin zararsız olduğunu düşünüyor, doğadaki tehlikeleri göz ardı ediyorlar. Kimi doğal kimyasallar yüksek oranda kanser riski taşıyor” dedi.
Kanserden korunmak için iyi beslenmenin önemine işaret eden Ames, ileri yaşlarda sağlıklı bireyler olabilmek için vücudun ihtiyacı olan vitamin ve mineralleri yeterli oranda almak gerektiğine dikkat çekerek: “İnsanlar kötü beslenmenin vücuda ne kadar çok zarar verdiğinin farkına çok geç vardı. Yapılan araştırmalar kötü beslenmenin, radyasyona maruz kalmak kadar vücuda zarar verdiğini ortaya koyuyor” açıklamasında bulundu.
Gıda sektörünü 2023’te ne bekliyor?
4. Gıda Güvenliği Kongresi’nin ikinci günü gerçekleştirilen ve katılımcıların büyük ilgisi ile karşılanan diğer bir oturum ise “Gıda Güvenliği 2023” konulu paneldi. Türkiye Gıda Sanayi İşverenleri Sendikası Başkanı Necdet Buzbaş, İTÜ Gıda Mühendisliği Bölümü öğretim görevlisi Prof. Dr. Dilek Boyacıoğlu, Avrupa Birliği Bakanlığı temsilcisi Şebnem Gürbüz ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Kavak’ın konuşmacı olarak bulunduğu panelde 2023 yılına ilişkin öngörüler ilgi topladı.
Panelistlerden Prof. Dr. Dilek Boyacıoğlu; dünya gıda üretiminin iklim, çevresel dönüşüm ve nüfus artışına bağlı olarak ciddi dönüşümler geçireceğini dile getirerek, iklim değişikliğine ilişkin son yıllarda yapılan istatistiklere göre; kuraklık artışının yanında lokal yağışların ciddi oranda attığını ve bu lokal yağışların selleri de beraberinde getirdiğini söyledi. Bu dönüşümlerden hareketle Boyacıoğlu geleceğe ilişkin şu öngörülerde bulundu: “Tohum sektörünün gelecekte kuraklığa ve sellere dayanıklı tohum çeşitleri konusunda ıslah çalışmalarına ağırlık vermesi gerekecek. Zirai ilaç ve bitki besleme sektörünün ise sellerle birlikte artması muhtemel bitki hastalıklarına karşı daha güçlü ve koruyucu ilaçlar geliştirmesi zorunlu olacak.”
Son derecede dinamik bir yapıya sahip olan Türkiye’de gıda sektörüne ilişkin uzun vadeli bir ön görüde bulunmanın güçlüğüne işaret eden Necdet Buzbaş ise sektörün gelecek vizyonunu: “2023’te bilinçli tüketici bakış açısı oturacak, gıdalar konusunda bilgi kirliliği azalacak. Gıda sektörü beslenme-sağlık ilişkisini destekleyecek yeni ürün kategorilerine yönelecek. Kimyasal kalıntı oranlarının tespiti mikro düzeylerde yapılır hale gelecek. Beslenme ve gıda eğitimi Milli Eğitim Bakanlığı’nın müfredatına konacak. 2023’te gıda üretimi yapmak için işletme ve kişilerden ehliyetli olmaları istenecek. Tüketiciler gıda ile ilgili meseleleri daha rasyonel ve akılcı düşünerek değerlendirecek” şeklinde çizdi.
Gıda güvenliğinde farkındalık yaratan gençler ödüllerine kavuştu!
4. Gıda Güvenliği Kongresi’nin bu yıl ilk kez gerçekleştirdiği bir etkinlik de “Bir Farkındalık Yaratma Proje Yarışması”ydı. Gençlerin gıda güvenliği konusunda bilinç ve duyarlılığını artırmak, gıda sektöründe çalışabilecek gelecek kuşakların yaratıcı yönlerini güçlendirmek amacı ile düzenlenen yarışmada birincilik ödülünü: Antalya Döşemealtı OSB Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nden Ayşenur Fırat ve Birol Şahiner, “Gıda Güvenliği Sistemi (GGS)” isimli projeleri ile aldılar. Balıkesir Merkez Kız Teknik ve Meslek Lisesi’nden Ceren Nur Temiz, “Protettivo” isimli proje ile ikicilik ödülünü, Mezitli Kız Teknik ve Meslek Lisesi’nden Fatma Bilgi ise “Ekmeğime Dokunma” isimli proje ile üçüncülük ödülünü almaya hak kazandı.
4. Gıda Güvenliği Kongresi’nde ayrıca her yıl olduğu gibi bu yıl da Poster Yarışması düzenlenerek en iyi poster sunumları ödüllendirildi.
Gıda güvenliği konusunda birincil üretimden tüketiciye varana kadar her aşamada bilimsel sunum ve tartışmaların yapıldığı 4. Gıda Güvenliği Kongresi’nde iki gün boyunda 1 panel ve 10 oturum gerçekleştirildi. 39 yerli ve yabancı konuşmacının sunumları ile katkı sunduğu kongrede 138 poster sunumu yapıldı. Yoğun bir programla gerçekleştirilen kongrenin kapanış oturumunda ise Gazeteci Murat Belge “Tarih Boyunca Yemek Kültürü” isimli keyifli bir sohbetle kongreye renk kattı.