An Obligation in Production and Export of Agricultural Products
Dr. Belit BALCI
Gıda güvenliği konusu son 10–15 yıllık dönemde tüketiciler nezdinde önemi giderek artan ve hassas hale gelen bir konu olmuştur. Bugün gelinen noktada dünya üzerinde üretimi yapılan tüm tarımsal ürünlerde üretim, paketleme ve pazarlama alanlarında uygulanması tartışma götürmez bir kavram niteliğindedir. İzlenebilirliği gıda üretim zincirinin çeşitli halkalarında oluşturulan kalite sistemleri sayesinde sağlanan gıda güvenliği, gıda hammadde kaynağının temelini oluşturan tarımsal üretimde de son 10 yıllık dönemde oldukça önemli bir mesafe kaydetmiştir.
Ülkemizde üretilen tarımsal ürünlere yönelik önemli bir pazar olan Avrupa’daki yaş meyve, sebze pazarının %70-80′ lik kısmına hakim olan hipermarket ve süpermarketler tüketicilerine arz ettikleri yaş meyve sebze ürünlerinde son yıllarda gündeme gelen insan sağlığını tehdit eder nitelikteki belli bazı riskleri en aza indirmek amacı ile 1997 yılında başlayan çalışmalar sonucunda EUREPGAP Protokolünü ortaya koymuşlar aradan geçen 10 yıllık zaman zarfında konunun öneminin küresel ölçekte anlaşılması ve başarı ile uygulanması sonucunda protokolün ismini GLOBALGAP olarak güncellemişlerdir.. Ürünlerini dünyanın dört bir yanından ithal eden bu kuruluşlar arasında artan rekabet ortamı gıda güvenliği konusunu her zamankinden daha önemli hale getirmiştir. Bunun sonucu olarak süpermarketler tedarikçi ve dolayısı ile üreticilerden “raflarına koydukları ürünün müşterilerine zarar vermeyeceği” konusunda güvence istemektedirler. GLOBALGAP Protokolü ile tanımlanan bu güvenceye ulaşmanın koşullarını yerine getirerek bu disipline uygun tarımsal üretime uyum süreci 2006 yılında tamamlanmış olup bugün kendilerine ürün veren tüm üretici ve tedarikçilerin ürünleri GLOBALGAP sertifikalıdır.
Konunun önemini anlayan dünya ülkeleri ise 2002 yılında başlattıkları hareketlerle oluşturdukları “Ulusal ve Bölgesel Teknik Çalışma Grupları” ile ülkelerindeki tarımsal üretimi hızla önce EUREPGAP daha sonra GLOBALGAP protokolüne uygun hale getirmişlerdir. Bugün gelinen noktada dünyada İngiltere ve Hollanda’ nın başını çektiği toplam 18 ülkede oluşturulan “Ulusal ve Bölgesel Teknik Çalışma Grupları” ülkelerinin bu yönde tarımsal üretime adaptasyonuna yönelik faaliyetlerine hızla devam etmektedirler. Yapılan ve devam etmekte olan bu faaliyetler sonucunda Ağustos 2003 verilerine göre dünyada 12 000 üretici, EUREPGAP Protokolünün gerekliliklerini yerine getirerek yaş meyve ve sebze üretirken 2007 yılı verileri bu miktarın 81 000 üreticiye ulaştığını göstermektedir.
Ülkemizde 2000′ li yıllarda yaş meyve-sebze ve işlenmiş meyve-sebze ürünlerinin ihracatından sağlanan döviz getirisi 2 milyar US$ seviyesindedir. GLOBALGAP disiplininde tarımsal üretimin ülkemizde uygulanabilme oranı doğrultusunda ihracatımız devam edebilecek veya uygulamaların hayata geçirilmesindeki gecikmeler ihracatımız için sınırlayıcı bir faktör oluşturabilecektir. Türkiye’ de “İYİ TARIMSAL UYGULAMALAR” daki gecikme ülke üretim ve ihracatını sıkıntıya sokabilir. Dış ticaretin yanında ülkemiz insanlarının da güvenilir ürün tüketmeleri en doğal haktır. Bu amaca yönelik olarak Tarım bakanlığımız ITU kriterlerini ortaya koymuştur.Dünya ülkelerinden Şili ve İsrail ülkesel bazda geliştirdikleri “Ulusal Tarımsal Üretim Standartları” ile İYİ TARIM UYGULAMALARINI ülkelerindeki tarımsal üretimde kullanmaktadırlar. Ülkemizde de Tarım Bakanlığımız öncülüğünde ortaya konan ITU kriterlerinin küreselleştirilmesi çalışmaları hızla devam etmektedir.
Ülkemizde GLOBALGAP uygulamasını kısıtlayıcı etkenlere bakıldığında en önemli konuların başında bahçe boyutlarının küçük birimlerden oluşması gelmektedir. Bir miktar narenciye ve üzüm bağlarının dışında ülkemizde büyük bahçe sayısı oldukça azdır.
İyi Tarım Uygulamaları ile ilgili üretici eğitimlerinin yoğun ve yaygın bir biçimde programlanması en önemli konulardan biridir. Avrupalı süpermarketlerin EUREPGAP disiplininde üretimi destekleme eğilimlerine bakıldığında 1999 yılında 20 süpermarket olan bu rakam 2003 yılına gelindiğinde 200′ e kadar çıkarak artan bir eğilim göstermiştir. 2008 sezonuna yaklaştığımız bu dönemde ülkemizde yetiştirilen taze sebze ve meyve ürünlerinin gerçek anlamda değerini bulduğu Avrupa pazarının önde gelen süpermarketlerinden bazıları GLOBALGAP’ı temel standart kabul etmekte ve belirlenen bu temel gerekliliklere ilaveten özellikle çevre koruma ve sosyal hakları içeren kriterlerin ilavesi ile kendi özel üretim standartlarını talep etmektedirler.
Üretimin bir sonraki aşaması olan ürün işlemede de yetiştirilen ürünün özellikle sağlığa uygunluk yönü ile güvenliğinin korunmasına yönelik sistemler bulunmaktadır. Bu sistemler ürünün paketleme evindeki seyri esnasındaki güvenliğini tehdit eder nitelikteki kritik kontrol noktalarını tanımlamakta ve riskleri kontrol altına almaktadırlar. Bunların en bilinenleri BRC (British Retailer Consortium) ve IFS (International Food Standards)’ tir.
Ülkemizde güvenli tarımsal üretim ve ürün işlemede sağlanacak olan gelişmeler sayesinde meyve sebze üretimi ve ihracatımız ivme kazanacak, dış ve iç pazarlarda güvenli ürün eldesi ve işlemesi mümkün hale gelecektir. Avrupa’ ya gönderilebilecek ve pasaport sahibi ürünler “ilaç kalıntı riski taşımayan, güvenilir ürünler” olarak seçkin marketlerdeki yerini alabilecektir. Ülkemizde faaliyet gösteren süpermarketlerde konuya her geçen gün artan titizlikte yaklaşmakta ve raflarında yer alan ürünlerin üretim ve işleme aşamalarında güvenilir olduğunu gösterir sistemleri müşterilerine sunmaktadırlar.